07 Ekim 2010

Sweet macaron o'mine


Macaron ile 2003'te Paris ziyaretim sırasında tanışmıştım. Arkadaşım Lucie beni Champs Elysées'deki Ladurée'ye götürmüştü ve kocaman bir kutuya onlarca çeşit doldurtmuş, afiyetle yemiştik.

İstanbul'da Beyaz Fırın yapmaya başladı önceleri. Paul'de de satılıyordu yanılmıyorsam. Sonraları popülaritesi artmaya başladı ve Divan, Kitchenette hatta son olarak Bread's gibi pekçok yerde bulunur oldu. Hatta o kadar yıldızı parladı ki bir zamanların efsane 'kurupasta'sının yerini aldı!

DÜn üç ayrı davete katıldım, üçünde de macaron ikram edildi. Buna ne demeli?

Ama Ladurée'de aldığım tadı başka hiçbir yerde bulamadım. Paris'e tekrar gittiğimde veya arkadşlarım gittiğinde hep Ladurée'den sipariş verdim.

Veeee.... Oh la la!


Ladurée Kasım ayı itibariyle Bebek'te şube açıyor! Paul kapandığında çok üzülmüştük ama yerine Ladurée'nin geleceğini duyunca üzüntüm epey hafifledi.

Ladurée'nin yokluğunda yediklerimle ilgili ufak ipuçları:


Divan; gayet başarılı. Passion fruit'lusu nefis. Ama bayatına da denk gelebiliyorsunuz.
Baylan; en başarılılardan.
Paul; iyi ama az miktarda ve az çeşitte bulunuyor. Menekşelisini bulursanız tereddüt etmeyin.
Beyaz Fırın; başta iyi değildi ama sonraları düzelttiler Kutuları, çeşitleri vs pek başarılı.
Patisserie de Pera, Pera Palace; gördüğüm en macaron'a benzemeyen macaron. Tadı da pek olmamıştı.
Kitchenette; uzak durun! Yediğim en kötülerden.
Bread's; kesinlikle yediğim en kötüsü.

Diğerlerini değerlendirmeye dahi tabi tutmuyorum.

Hiç yorum yok: