16 Temmuz 2010

Caz havası





İKSV hiç şaşırtıcı olmayan bir şekilde, bu sene de basına kısıtlı davetiye hakkı tanıdı. Seçimimi ikisini de ilk kez canlı izleyeceğim Lisa Ekdahl ve Tony Bennett'ten yana kullandım.

Lisa Ekdahl'ın senelerdir yolunu gözlüyordum. Konser tam tahmin ettiğim gibi geçti. 40'lık lolita, tatlı tatlı şarkılarını söyledi. Esma Sultan her ne kadar büyüleyici bir atmosfere sahip olsa da ince uzun yapısı konseri izlemeyi zorlaştırıyor. Oturmalı kısım (şeritle ortadan ikiye ayrılmıştı konser alanı) sakin sakin konser izlerken, ayaktaki kısım elinde şaraplar, parti havasında hafif sesle sohbet, bir ileri bir geri geznti şeklinde takılıyordu.
Biz ayakta izledik, çok da keyif aldık. Ama Lisa Ekdahl Açıkhava gibi bir yerde, oturarak dinlense sanki tadı daha güzel çıkardı.

Tony Bennett'e gelince; orada müzikten öte tarih vardı. 84 yaşında, sahnede hala ışık saçan, bir saat boyunca ezbere, ayakta şarkı söyleyen, üstelik sesi, vibratosu, tonlamaları hala karizmatik Tony dakikalarca ayakta alkışlandı. Kızı Antonia Bennett tatlı sesiyle açılışı yaptı. Caz barda sahneye çıksa koşa koşa dinlemeye giderim lakin Açıkhava'da konser verecek kıvama gelmesi için daha epey yol katetmesi gerek. Arabasının arkasına "Babam sağolsun" yazdırsa yeridir.

Son söz: Her iki konserde de alışık olduğumuz angut seyirci mevcuttu. Lisa Ekdahl ara verdiğinde (Esma Sultan Ortaköy Camii'nin dibinde, ara da tam ezan saatine denk geldi. Arkada o sesle konser verilmesi mümkün olamazdı; kaldı ki ezan sırasında şarkı söylese seneye bir caz festivalimiz dahi olmayabilirdi... Evet, artık her şey mümkün buralarda...) yanımdaki bir numaralı angut, arkadaşına "Çocuk sesiyle şarkı söylemek çok mu yorucuymuş da ara verdi! Ehi ehi ehi" dedi. Tony Bennett'te ise alan anırarak şarkı sipariş edenler, adamceğiz şarkısını icra ederken anırmaay devam etmeler, "Kafanı oynatma la, konsantrasyonum bozuluyo" diye önündekine müdahale edenlerden geçilmiyordu...

Hiç yorum yok: