07 Eylül 2010

3 ayda 3 ülke

Seyahat etmeye bayılırım ama ne yazık ki ne bunu gerektiren bir işim, ne de yeteri kadar vakit ve nakitim var. Lakin bulduğum her fırsatı sonuna kadar değerlendiriyorum. Tasarımcı imzalı bir kıyafet ya da yeni bir LCD alacağıma uçak bileti almayı tercih ediyorum.

Son üç ayda şansım yaver gitti ve üç farklı ülkeyi ziyaret ettim.  Uzun uzun anlatmayacağım ama bu aralar yolunuz düşerse diye her biri hakkında birkaç tüyo vermek isterim...

Lizbon


-Eylül ya da Haziran farketmiyor, yağmur ihtimali yüksek. Yanınızda mutlaka şemsiye bulundurun.
-Fernando Passoa'nın Lizbon kitabını okuyun gitmeden evvel, onun adımlarını takip edin.
-Morina balığının türlü çeşidini yemeye hazır olun, her menüde bulacaksınız.
-Klasik sightseeing otobüsleri yerine nostaljik tramvay ile şehir turu yapmayı tercih edin.
-Mutlaka ama mutlaka Porto şarabı için, birkaç şişe de valize atın.

Santorini (Thira)



-Ya sevgilinizle/eşinizle ya da kafa dinlemeye yalnız gideceksiniz. Arkadaş grubuyla eğlenmek için istikamet Mikonos. Balayı için ideal.
-Ortadaki aktif yanardağ adacığına tur düzenliyorlar, gitmeyin. Uzaktan daha güzel gözüküyor... Hem boşa para veriyorsunuz hem de kızgın güneşin altında İsa'nın çilesi misali dağ tepe yürüyorsunuz.
-Günbatımını izlemek için Oia'ya gidin mutlaka. Güzel manzaralı bir restoranda güneşin tam battığı saate rezervasyon yaptırmayı unutmayın yoksa yer bulmak imkansız.
-Reçine şarabı güzel, denemeye değer.
-Araba kiralamak şart, plaja ve adanın diğer kısımlarına ulaşmak için toplu taşıma yok denecek kadar yetersiz.
-Atina aktarmalı uçuyorsanız size Türkiye'de ne derlerse desinler bavulunuzu Santorini'ye kadar getirmelerini beklemeyin, Atina'da teslim alıp gümrükten geçirdikten sonra yeniden uçağa verin.

Amsterdam



-Havaalanından şehre trenle ulaşmak çok kolay ve hızlı. Boşuna taksiye vs para vermeyin.
-Şehir içi ulaşım ve müze girişlerini kapsayan I Amsterdam kartlarından satın alın, epey tasarruf ettiğiniz gibi, müze girişlerinde daha az sıra bekliyorsunuz.
-Anne Frank Huis için biletinizi önceden, internetten alın. I Amsterdam karta dahil değil, turizm ofislerinde de satılmıyor ve önünde her zaman upuzun bir kuyruk var.
-Mutlaka bisiklet kiralayın ve şehri bir de pedal çevirerek keşfedin.
-Hayvanat bahçesi Artis görmeye değer, fazla vaktiniz varsa gidin, huzur bulun.
-Space cake'i azar azar yiyin, bence hiç yemeyin. (Abraxas'tan aldıysanız hepsini de yiyebilirsiniz, haşhaşlı çörek kadar kafa yapıyor ancak...)
-Müzeleri sanatla sınırlamayın, Heineken müzesi, House of Bols, Seks Müzesi gibi yerlerde çok eğlenebiliyorsunuz.
-Ağustos ayında bile mont, hırka, yağmurluk vs. götürün. Tecrübeyle sabit!

SIRADAKİ: Beyrut. It will be legen... Wait for it! :)

6 yorum:

Me dedi ki...

Imerovigli'ye de gittiniz mi?

Shibafu dedi ki...

Gittik, orayı da beğendik :)

todi design dedi ki...

Tasarımcı imzalı bir kıyafet ya da yeni bir LCD alacağıma uçak bileti almayı tercih ediyorum.

Sei bravissima!

todi design dedi ki...

la seconda foto è stupenda.

Shibafu dedi ki...

Haha grazie =)

todi design dedi ki...

di che! canim di che ;)